İnsanoğlunun fikri ve zikri, zaman ile gelişime ve değişime açık olması dolayısıyla farklılık gösterebilir. Bu nimet veya ibret halinin sebebi, Allah’ımızın bizleri aceleci, unutkan, akıl sahibi yaratmasında olsa gerek.
Yine böyle günlerin geldiği bir zaman diyeceğimiz, “Teee geçen sene” bu zamanlarda vurmuşuz yine kalemin mürekkebine gönül tezene’mizi…
Yine kutlu Nebi’nin, kutlu haberi olan, kutlu doğumu yaşıyoruz bu günlerde. Bakalım kim bilir, BİZ olan bir’ler nasıl kutlayacağız yine bu kutlu zamanı. Dua niteliğinde “Şölen – Parti ( Aman Dikkat! )” başlığı ile yazdığımız sitemimizin üzerinden bir sene geçse de, fikrimiz ve zikrimiz yine aynıdır, ayaklarımızın da sabit olmasını O’ndan dilerim(z)…
Buyurunuz;
“Ümmeten VASATan “ sizi DENGEli ( seçkin ve adaletli ) bir ümmet kıldık. (Bakara suresi / 143.ayet )
Mevlamız Kur’an-ı Kerim de bu ayetiyle, fabrika ayarlarımızdan, fıtratımızdan bahsediyor. Bizi “Vasat” yani “Denge” de olarak yarattığını söylüyor. Ve bizler hala “NEDEN?” Ya batan! , Ya uç nokta da yaşayan! Bir topluluk gibi hareket ediyoruz. Bazen bizi anlamakta zorlanmamak elde değil.
Aslında bilmeliyiz ve unutmamalıyız ki; “Denge Candır…”
Malumunuz üzere kutlu doğum haftası sürecindeyiz. Okullar, dernekler, camiler, kamu kurumları kutlu doğum etkinlikleri hazırlıkları içindeler. Yüz binlerce liralık sahne programları, televizyon programları, meydan programları almış başını gidiyor. Ünlü ünlü ezgiciler, şarkıcılar vs. baba baba hoca efendiler düzenlenecek programların menüleri içerisinde. Sloganlar, mesajlar, bayraklar, atkılar vb. materyaller havalarda uçuşuyor.
Neden sayıyorum bu kadar şeyi?
Kızıyor muyum?
Gereksiz mi görüyorum?
Tebrik mi ediyorum?
(Merak ederseniz özel olarak cevap veririm… “Halaa aynı teklif geçerlidir”)
Konuyu fazla uzatmadan aklımıza takılan ANA soru(n)lara gelelim;
Anmak yarışına girdiğimiz Fahr-i Kainat Efendimizi (s.a.v.)’i ne kadar tanıyoruz?
Onun yaşantısıyla nasıl amel ediyoruz?
Peki O ;
Nasıl bir GENÇti? Nasıl bir Eş? Nasıl bir Baba? Nasıl bir Dede? Nasıl bir Arkadaş? Nasıl bir kul ( abduhu ), Nasıl bir PEYGAMBER (ve Rasuluhu)’di?
El-Cevap : Öncelikli olarak O’na dair ne varsa, nasılsa onları öğrenmeliyim(z). Hz. Aişe Annem ne diyordu “O’nun yaşantısı Kur’an’dı”…
O vakit “BİZ”e bir DAVET’im var;
KONU : O’nu ANLAMAK. (Evet, Efendimizi Anlamaya davet ediyorum bizi.)
YER : Evin, işin, okulun, GÖNÜL Mabedin….
SAAT : Her an, Her saniye, Her dakika… (Ne zaman istersen. Ama GEÇ KALMA…)
Haydi!!! O sizi bekliyor…
Değerli dostlar, yazılan, çizilen, gönülden geçen, bir değil binlerce sene de geçse, gönülde olan, gönülden olan, eğer DUA ise, değişmiyor…
Giden bedenen ölmüş veya gitmiş olabilir, ama bizden gitmeyen ( bu sırada elimiz kalbimizin üzerinde ) SEVGİsi, AŞKı, MUHABBETi, DAVAsı ve daha bir çok şeyi, hala bizdedir…
Yazan, Ahmet Gazi Ayhan Aydın