“Ne hikmetse Fransa’da düzenlenecek”, Euro 2016 finalleri öncesi grubumuzda; Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti ve İspanya yer alıyor.
( Ne hikmetse: 1930 yılında başlayan dünya kupası organizasyonunu bu zamana kadar, 1938 ve 1998 olmak üzere 2 defa düzenleyen Fransa, 1960 yılında başlayan Avrupa Futbol Şampiyonasını,1960,1984 ve 2016 olmak üzere 3 defa düzenleme hakkını elinde bulunduran yine Fransa…)
Kamuoyu ve spor yazarları tarafından “Ölüm Grubu” diye adlandırılan bir gruptayız. Genç, istekli, teknik kapasitesi iyi olan bir takımla bu gruptan çıkmak için mücadele edeceğiz. Grubumuzdaki iki takımı da çok yakından tanıyoruz. Çek Cumhuriyeti’ni 2008 yılında 2-0 geriye düşerek, galibiyet imkânsız, denilen bir anda 3-2 yenmiştik. Onlar için kâbus, bizim için ise sevinçli geçen bir geceydi. Türkiye bayram yaşarken milliler adını çeyrek finale yazdırıyordu. Çeyrek finalde ise rakip bugünkü Hırvatistan’dı. 1-0 geriye düştüğümüz 2008 Avrupa şampiyonasında, herkesin bitti dediği, son atak dediği bir anda golü buluyor ve maç penaltılara gidiyordu. Son dakika golü millilerimizi umutlandırıyor, Türkiye halkını ise coşturuyordu. Penaltı atışları sonunda millilerimiz yarı final oynama hakkı elde ediyordu. Euro 2008 sonunda Türkiye’miz turnuvayı 3.sırada tamamlıyordu.
Bizler, çok sevindik ve her maç çok heyecanlandık. Şampiyonanın üzerinden tam 8 yıl geçti. Şimdi ayrı bir hikâyenin başındayız. Onlar bizi, biz de onları çok iyi tanıyoruz. Biz, rakibimiz Çekler, Hırvatlar ve İspanyollar derken onlar ise rakibimiz “Güçlü Türkiye” diyorlar. Kamuoyunda konuşuluyor; bu gruptan çıkmamız çok zor. Hatta hiç umudu olmayanlar da var.
Tüm bunları anlatmamızın sebebi, bugün spordan daha fazlası olan futbol bilgimizi tazelemek veya pekiştirmek değil.
Anlatmak istediğimiz konu başka bir şey:
Bugün Türkiye’mizde terör belası mücadelesi iç ve dış olmak üzere devam ediyor. Bu durumda Türkiye kulüpleri ile bir organizasyon olduğunda, Avrupa Kulüpleri, Türkiye de can güvenliği sorgusu yapacak kadar duyarlı hale gelebiliyor. Bu güzel gibi görünen, fakat art niyetli bir tavırdır.
Neden mi?
Dünyanın en iyi ve doğal olarak da en pahalı oyuncularının boy göstereceği Euro 2016 Avrupa Kupası ne hikmetse 3. defa Fransa’da olacak. Bu tartışma konusu olabilir. Ama bizim asıl değinmek istediğimiz konu farklı.
Fransa ayağa kalkmış durumda. Bu ayağa kalkış dünyanın en iyileri gelecek diye değil. Politik, siyasi. Halk sokaklarda. Her gün bir olaylar zinciri. Polis ve halkın savaşını gördüğümüz kadarıyla anlatmaya kelimeler yetersiz kalır. Aynı olaylar zinciri Türkiye’de olsa birileri kıyameti koparırlar.
Peki duyarlılık abidesi Uefa neden bu duruma el atmıyor. Neden gündemde değil olanlar, olaylar. Nedir bu Türkiye’ye gelince no no no, Fransa’ya gelince lay lay lay tavrı…
Neden turnuvanın düzenleneceği ülke değişmiyor? Neden ertelenmiyor?
Nedeni açık…
Onlar koskoca Avrupa…
Yok, aslında sadece bu da değil.
Hedef: Milyar dolarlık kazanç. Turistiyle, Medyasıyla, Ülkeleriyle, ünlüsüyle-ünsüzüyle, katılacak olanlardan gelecek olan maddi güç…
İnsan önemli değil, bulunur. Ama turnuvada kazanılacak para 32 Yılda bir veya 18 yılda bir gelir…
Konu uzun ve derin…
Ölüm grubu aslında, bir hatırlatma.
Yaşama, hatırlatma.
Fırsata, hatırlatma.
Ayların en güzeline, hatırlatma.
Hiç bir maçın, hiç bir futbolcunun vermeyeceği tadı verecek bir hatırlatma…
Hoş geldin 11 ayın Sultanı; RAMAZAN…
Yazan, Zafer Şahinoğlu