Toplumumuzda ahlaki değerler  gün geçtikçe  çökmekte ve toplum içi ilişkiler bozulmaktadır.  Bu bozulmalar toplumu oluşturan bireylerin mesleki ortamlarında başlayıp gün geçtikçe  diğer alanlara yayılmasıyla sonuçlanmaktadır . Ahlak bireyin doğuştan getirdiği  veyahut zamanla kazandığı bir takım tutum ve davranışlardır  . Bu ahlakın oluşumunda  elbette ki dış çevrenin etkisi yadsınamaz. Meslek ahlakı ise bireylerin yaşamının bir parçası  olan eylemleri yönlendiren  inanç, değer , norm, uyulması gereken kurallar dizisidir.  Öyleyse buna kısaca mesleğin gerektirdiği kurallardır demek pek yanlış olmaz sanırım .

Her meslek için  evrensel bazı ahlaki maddeler vardır  ki onları şöyle sıralayabiliriz:

1-)Doğruluk: Her birey mesleğini icra ederken etik kuralları gereğince yalan söylememeli ,bir insanın hayatını zora sokucu hiç bir hareket ve düşünüş sergilememelidir.

2-)Yasallık: Bireyden iş hayatında   hangi yasalara uyulması bekleniyorsa ona uyması gerekir.

3-)Güvenirlik: Mesleki sahada iş arkadaşlarıyla  rekabette dürüst davranması her zaman kendi gibi olması  karşısındakinin ona güvenini arttırır.

4-) Mesleğe Bağlılık : Birey işini yaparken mesleğini sevmelidir.  Mesleğini seven birey her anlamda kendini mutlu hisseder, çevresine bu mutluluğu yansıtır, kendini işine tam verir ve yaptığı her işi  titizlikle icra eder.

5-) Sorumluluk: Her mesleğin kendine özgü sorumlulukları vardır.  Yeri geldiği zaman inisiyatif almalıdır ve mesleğinin getirdiği bütün sorumlulukların bilincinde olmalıdır.

5-) İnsan Haklarına Saygı: Belki de (ağırlıklı olarak kendi kanaatim) içlerinde en önemlisi bir insanın hakkına karşı saygılı olunmasıdır.  Her ne olursa olsun insan  hakkına saygısı olmayan kişinin hiç kimseye ahlak hakkında ahkâm kesmesi düşünülemez ve şu toplumda ahlaki çöküşlerin çoğu saygısızlıktan meydana gelir.

6-) Sevgi-Hoşgörü: Birey mesleğini icra ettiği ortamda iş arkadaşlarına karşı hoşgörülü davranmalıdır.  Çünkü ilişkiler sevgiyle  hoşgörüyle yürür.

Genel olarak  mesleklerin ahlaki normları böyledir.

Bir toplumu değiştiren, geliştiren, ona  yön veren  mesleklerden birisi hiç şüphesiz öğretmenliktir. Hedefimiz ve gayemiz odur ki bizde o topluma yön verecek olan bireyler arasında bulunalım.  O toplumun her bir bireyini yeniden inşa eden mimarlar gibi olalım.  Bir öğretmen bunu yaparken   yukarda saydığımız  ahlak maddelerine uymakla mükelleftir desek çok da ileri gitmiş sayılmayız.

Bir öğretmen aday adayı olarak mesleki yaşantıda ahlakın son derece önemli olduğu kanaatindeyim.  Gerek meslek  arkadaşlarıyla olan ilişkisinde gerekse yetiştirdiği talebeleriyle ilişkisinde karşılıklı güveni ve saygıyı koruması gerekir. Meslek arkadaşlarıyla olan rekabetlerinde etik olmayan davranışlara meyletmenin ahlaka uygun olmadığı apaçık bir gerçektir ve dahi mesleğini severek icra etmesi gerektiğini ve  o makamda bir şeyler öğretmek maksatlı bulunduğunu asla unutmaması gerekir.

 Hiç bir meslek o kişiye  başkalarını küçük düşürme, öz güvenini kırma yetkisi vermez. Etik kurallarını bilen bir eğitmen bunu gözetir ve ona göre davranır.

Özet  olarak açıklamaya çalıştığımız konu öğretmen ve dahi başka meslek grupları olsun olmasın hepsinin içinde  bir ahlak olgusunun olması gerektiğidir.  Bireyin kendisiyle ve diğer bireylerle olan ilişkisinde bu temel esastır. Bir insanın işini doğru yapabilmesi için bu yazılı veya yazısız normlara uyması gerekir.  Toplumu inşa edecek öğretmenlerin  bu ahlak anlayışıyla  yetiştirmiş olduğu genç beyinler  ahlaki açıdan çatırdamaların baş gösterdiği bu toplumu  düzeltebilir.

Yazan, Sümeyye Ercan (Ankara İlahiyat)