Allah’ın insanın yanına yoldaşlar yarattı. İşte bunlardan biri de, kalemdir. Evet, kalem bizden önce mi, sonra mı yaratıldı bilinmez ama bir hakikat varsa o da kalem’in insanın var oluşuna adım adım şahit oluşu. İnsanın yapıp ettiklerini yazandır kalem. Zira Yüce Allah kalemi, kıyamet saatine kadar olacak her şeyi yazmakla memur kıldı. Ona çok ağır bir mesuliyet verdi.
Düşünün, en öfkeli olduğumuz zamanda en olmadık sözler çıkıveriyor ağızımızdan. Ya da bir dua ile göğe yöneliyor ellerimiz. İşte kalem, bunların hepsini anbean yazar. Sakın bunu aklımızdan çıkarmayalım. Yalnız değiliz. Zira kalem hem bu dünya hem de öte dünyada insanın şahididir.
Kalem bizim için neyi ifade ediyor?
Parmağı oynatan, kola kuvvet veren ve kaleme yazdıran yegâne güç Allah’tır. İnsanın yaradılış sırrına vakıf olan kalem onu tutana göre neler yapmaz ki… Kimi zaman bir yazarın eseri, kimi zaman da hasret dolu bir mektubun sesi olur. Bazen bir ömrü ifade eder, bazen de bir birikimi. Gün gelir şairin hilal kaşlı yârine yürek burkan sitem dolu satırları, gün gelir ki hat ustasının kaleminin ucunda bir Elif olur. Bazen insan içinde yaşadığı yaraları sadece kalemle yazarak anlatır. Yaralarımıza merhem olan sadece kalemdir. Kalem, gönüldür. Akıl ve gönül bizdedir. Biz ne hissedersek, kalemimiz de onu yazmış olur.
Bazı kalem erbapları vardır ki onlar, toplumları terbiye ederler. Üzerinde yaşadığımız Anadolu topraklarını, irfan yurdu yapanlar işte onlardır. Çünkü kalem, hayattır. Okula başladık, kalem tutmayı öğrendik. Sonra kalemin çizdiği harfler birleşerek kelimelere dönüştü. O kelimeler de, kendimizi ifade ettiğimiz cümlelere. Kalem, aklın dilidir çünkü.
Kalem, kılıçtan keskindir. Kötü niyetli ve cahil kimselerin elindeki kalemler, toplumları büyük felakete sürükler. Pek çok sapkın, fikrini nesilden nesile aktarılmasını sağlayan da budur aslında. Zira söz uçar, ama yazı kalır. Kalem her zaman iyiliği yazanların elinde değil çünkü. Kalem yazar ama aslında yazan, gönüldür. Ve bir not; “at süvarisinde, kalem ehlinde güzel durur.”
Dilin söyleyemediğini, kalem söyler. Kalem kırılınca hayat da biter. Ya da hayat bitince, kalem kırılır. Görüyoruz ki kalem, sayısız anlam yüklüyor hayatımıza. İlim bir noktaydı ve kalemle çoğaldı. Allah kaleme, “Öğret” emrini verdi. Kalem insanın öğretmeni olmaya devam ediyor. Bu yüzden de biz her zaman buyruğu akılda tutmaya çalışalım: “OKU. Kalemle öğreten insana bilmediğini bildiren Rabbin en büyük kerem sahibidir.” (Alâk Suresi)
Ben ki, kelimeleri yazarken birer birer içiyor gibiyim. Her şeyden ve herkesten uzaklaşmak için, kalbimin söylediği şeyleri kalemime söylerim o da yazar.
Her zaman dediğimiz gibi; “Gönülden kaleme yazmak ayettir.”
Yazan, Tuğba Hatipoğlu ( ÇOMÜ İlahiyat )