İnsan tüketmek ’ten hiç vazgeçmedi;
Tarih bize insanlığın hep tükettiğini öğretti yeri geldi hasediyle yeri geldi kibriyle yeri geldi öfkesiyle tüketti. İnsanlık hep arayış içerisindeydi bazen merhameti aradı bazen el emin olmayı bazen ise adaleti aradı. Bazılarımız çok sabırsızdı hırs denen pranga nefis denen zincir onları bırakmadı. Hep daha iyisi için, daha güzeli, daha pahalısı daha gösterişlisi için savaştı.
Dedik ya kurtulamıyoruz prangalarımızdan zincirlerimizden kurtulamadık da belki de hiç kurtulamayacağız da ama bize hep ümit var olmak öğretilmişti hep imanın olduğu yerde imkân var denilmişti. Ümit varız ve iman ettik.
Geçmişte savaşlar bir şeyler götürdü insanlıktan şimdi de ya savaş çıkarsa kendimizi nasıl savunuruz hırsıyla o kadar paralar o kadar maddiyat savaş da güçlü olmak için harcanıyordu.
Kimsenin doğudan haberi yoktu diyemeyiz kimsenin batıdan haberi yok ta diyemeyiz ama insan düşmedikçe veya yaşamadıkça ne doğunun halinden anlıyor ne batının halinden zulmede sessiz kalıyor kaderin onlara sunduğu yaşamada çünkü tüketiyordu tüketmek için de gözleri görmezden geliyordu.
İnfakı unuttuk sadece ramazanlarda görür olduk. Sevgiyi, selamı unuttuk cumadan cumaya yahut bayramdan bayrama o da denk gelebilirsek sarılabiliyoruz, el öpebiliyoruz, hal hatır sorabiliyoruz. Oysaki bunlar ne satın alınan ne de satılan şeylerdi.
Tükenen o kadar çok şey var ki,
Sadakayı cumalarda hocanın camiye para toplamak istediğinde hatırlar olduk belki de hep aklımızda fakat tükettiklerimiz bunlardan daha öncelikliydi.
Sporda futbolda tüketiyorduk, sanatta konserlerde, eğitimde kolejlerde tüketiyorduk.
Sivil toplumda asıl amacımızı, siyaset de dostluklarımızı tüketiyorduk.
Biz tüketiyorduk kendi kendimize, kendi içimizde, kendi vicdanımızda tüketiyorduk. Hep arayış içinde çırpınış yaşıyorduk.
Şimdilerde teknolojiyi tüketmeye başladık tasvir edemediğimiz fotoğraflar, anlam veremediğimiz videolar sokakta uzatılan mikrofonlar arkasından insanların kavgaları bunlar hep insanlar tüketsin diye yapılıyordu. Tabi ki bizde tüketiyorduk.
Ne yapmalı diye düşünüyor insan bunca tüketilen şeylere karşı nasıl hareket etmeli diye düşünüyor benim aklıma kitap ’tan başka bir şey gelmiyor neyi merak ediyorsak hangi alana yönelmek gerekiyorsa bence onların içinde kendimize bir meşgale bulmalıyız yoksa onlardan ayrıldık mı nefis ve hırslarımız bizi tüketmeye yönlendiriyor.
Keşfet ten çıkıp kitapları keşfetmemiz gerekiyor gündem de en üst sıralarda ne var diye değil de hangi yazar insanlık için bir şeyler üretmiş emek vermiş diye takip etmemiz gerektiğini düşünüyorum bu dediklerim zor belki de çok zor gelecek nefsimize ama bilmiyorum başka çıkar yol sözü geliyor aklıma üstadın…
Vesselam…
Yazan, Ahmet Sarı