Her geçen yıl ulusal ve uluslararası alanda etkili bir araç olma özelliği kazanan spor, bu yüzyılda teknolojik gelişmelerle de paralel olarak önemli bir yol kat etmiştir. Şöyle ki, farklı spor branşlarında düzenlenen sportif faaliyetler günümüzde uydular aracılığıyla bütün dünya ülkelerinin televizyonlarında seyredilebilmektedir. Spor ve Organizasyon sözcükleri her geçen gün yan yana sıkça duyulmaktadır. Spor Organizasyonları alanı, içeriği ve kitlesi bakımından hem göze, hem kulağa hem fiziksel aktivitelere hem de psikolojiye hitap etmektedir. Spor organizasyonları kişilerin ve toplumların etkileşimine yardımcı olmakla birlikte, ülkelerin tanıtımına ve bütçesine katkı sağlamaktadır. Spor organizasyonlarını düzenleyen ülkeler, organizasyonda yer alan takımlar ve izleyen seyirciler spor aracılığı ile gündem oluşturmaktadırlar. Uluslararası spor organizasyonlarında uluslararası bir saygınlık söz konusu iken, ulusal spor organizasyonları ile halka iyiyi sunup, spor alanlarına daha çok kişiyi çekebilmek ve özendirmek amaçlanmaktadır.

Uluslararası spor organizasyonlarına ülke olarak birçok branşta ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Her yıl kasım ayında düzenlediğimiz “İstanbul Maratonu” uluslararası spor organizasyonlarına örnektir. Tarihi dokusu ve eşsiz güzelliğe sahip boğazı ile sporseverleri kendine hayran bırakan dünyanın en güzel şehirlerinden birisi olan, spor ile bütünleşen İstanbul’umuzda her yıl Maraton düzenlenmesi, spor kültürüne katkı sağlamaktadır. Her geçen yıl merakla beklenen, katılımcı sayısı artan, genci ve yaşlısıyla binlerce kişiyi köprüde buluşturan, kıtalar arası koşmamızı sağlayan, 1979 yılında başlayıp yolculuğuna devam eden, bu yıl 41.si düzenlenen İstanbul Maratonu’nu bu yazıda yakından tanıyalım istedim.

1973 yılında Tercüman Gazetesi tarafından İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nde maraton koşulması fikri ortaya atılmış, Kamuoyuna sıcak gelen fikir 1979 yılına kadar maalesef düşüncede kalmış, O yıl İstanbul’u ziyarete gelen bir grup Alman turistin gündeme getirmesiyle, İstanbul Valiliği, Kara Yolları Genel Müdürlüğü ve Atletizm Federasyonu bir çalışma başlatmış, gerekli görüşmelerin yapılması sonunda, Maraton yapılması fikrinde mutabık kalınmış, 1979 yılında büyük zorluklarla yola çıkılarak start alan “Asya Avrupa Koşusu” bir grup atletizme gönül veren insanların gayretleriyle gerçekleşmiş. 1979 yılında yeni hizmete açılmış olan Boğaziçi Köprüsü’nde, insanların koştuğunu gören İstanbul halkı bunun 1 Nisan şakası olduğunu sanmış…

1979 yılından üç yıl sonra 1982 yılında Asya-Avrupa koşusu “Kıtalararası Avrasya Maratonu” olarak isim değiştirmiş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla yoluna devam etmiştir. 1994 yılına gelindiğinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan; maratonun uluslararası etkinliğini arttırmak, sportif yönünün güçlenmesi fikrini savunmuş ve ilk defa dünyaca ünlü atletler bu maratona davet edilmiş, halkın katılımını arttırmak için geniş tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri gerçekleştirilmiştir.

1999 yılında Türkiye’yi derinden sarsan 17 Ağustos depremi nedeniyle maratonun koşulup, koşulmayacağı tartışma konusu olmuş, köprü üzerinde koşulmasının risk teşkil edeceği fikri ortaya atılmış, bunun neticesinde koşunun yapılması, katılımın 75 bin kişi ile sınırlı tutulması, elde edilen gelirlerin depremzedelere bağışlanması kararı alınmıştır. Bu Karar bir spor organizasyonunun toplumdaki yardımlaşma duygusunu ortaya çıkarması nedeniyle diğer ülkeler tarafından örnek alınmıştır. 2000 yılında maratonu takip eden yerli ve yabancı gazeteci sayısı artmış, ulusal ve uluslararası televizyon kanalları koşuyu canlı olarak ekranlara taşımıştır. 2005 yılında maraton barış içinde bir dünya için yapılmıştır. Farklı ülkelerden gelen çocuklar Boğaziçi Köprüsü üzerinde barış güvercinleri uçurmuşlardır.

2006 yılında maratonun ödül miktarları arttırılmıştır. Bununla birlikte maraton koşan atletlerin derecelerini anında ölçen “Elektronik Zamanlama” (Çip) sistemi ile birlikte maraton ciddi bir ivme kazanmıştır. 2006 yılından itibaren maraton, uluslararası takvimde yer edinerek, elit atletlerin ve yüz bini aşkın sporseverin katıldığı bir spor organizasyonu kimliği kazanmıştır. 2008 yılına gelindiğinde maraton, silver label nişanına sahip dünyadaki 21 maraton arasındaki yerini alarak Gümüş Kategori’ye yükselmiştir. Koşu parkuruna tarihi özellik kazandırmak amacıyla finiş noktası Beşiktaş’tan, Sultanahmet’e alınmıştır.  2011 yılında uluslararası atletizm federasyonları birliği belirlemiş olduğu tüm kriterlerin yerine getirilmesi ile 2012 yılı Kıtalararası İstanbul Avrasya Maratonu, altın kategoriye kabul edilerek, dünyanın en iyi 17. Avrupa’nın en iyi 7. Maraton’undan 1.’si olma unvanına ulaşmıştır. 2012 yılında Vodafone’un isim sponsoru olması ile birlikte “Vodafone İstanbul Avrasya Maratonu” ilk kez altın kategoride düzenlenmiştir.

2013 yılında maratonun ismi değiştirilerek, “Vodafone İstanbul Maratonu” olmuştur. 2016 yılına gelindiğinde maraton “15 Temmuz Şehitleri için Koşuyoruz” sloganı ile düzenlenmiştir. 15K halk koşusunun adı “Kahramanlar Koşusu” olarak değiştirilmiştir. 2017 yılında ise maraton, “Çocuklar için Koş” temasıyla gerçekleştirilmiştir. 2018 yılı Vodafone İstanbul Maratonu’nun 40. Yılı olarak tarihe geçmiş, 2019 kasım ayında ise İstanbul Maratonu 41. Kez düzenlenmiştir. 1979 yılında başlayan İstanbul Maratonu, 2019 yılı dâhil 41 kez düzenlenmiştir. İstanbul Maratonu’nda en fazla madalya kazanan ülke, 13 kez Kenya olmuştur. Kenya’yı 11 kez madalya kazanan Türkiye, 8 kez madalya kazanan Etiyopya ve 2 kez madalya kazanan İngiltere takip etmiştir. İstanbul Maratonu’nda 1 kez madalya kazanan ülkeler ise, Danimarka, Litvanya, Zimbabve, Fas ve Azerbaycan’dır.

Maraton, 42.195 metredir. Maraton haricinde aynı gün koşulan 15K Koşusu birde 8K “Halk Koşusu” tertip edilmektedir. Her yıl ortalama 150 bin üzeri sporsever koşulara iştirak etmektedir. Bizde her yıl 8K Halk Koşusuna katılım sağlardık, bu yıl ağabeylerimiz ve dostlarımızla 15K koştuk. ‘’ Hareket’’ Grubu olarak katıldığımız, tatlı bir yorgunluk yaşadığımız koşuyu 33 bin kişi arasından ilk 3 binde bitirme gayretini gösterdik. İnşallah Allah nasip ederse önümüzdeki yıl hedef 42.195 İstanbul Maratonu…

Harekette bereket vardır.

Yazan, Zafer Şahinoğlu