Not: Bu yazı kaleme alınmadan önce “Isınma” konusuna ve önemine değinilmek istenmiştir. Dilerseniz sayfamızdan yazımıza ulaşabilirsiniz.
Aslında bu yazıyı kaleme alırken aklımda sadece “Hareket Grubumuz” vardı. Belki onlara ufak bir katkı sağlayabilirim diye düşünürken kendimi bu satırlarda buldum. Aklımda hiç yokken bir anda yazma fikri geldi. Kendi çevremizde ufak tefek antrenmanlarla uğraşırken bir anda kendimizi resmi olarak İstanbul Maratonu’nun 15 K kategorisine kayıt yaptırmış olarak bulunca farklı bir heyecan hissettik. Çok da çalışmamıştık ama itici gücümüz büyüklerimiz sağ olsunlar yeniden Hareket’e teşvik etti bizi. Hem zihnen hem fiziken.
Bu koşu özelde, benim için pek de beklediğim gibi geçmemişti ki; benim dışımda da böyle serzenişler mevcuttu. Eğlenmek bir yana dursun çok da acı çekmiştim. Spor böyle bir şeydi işte. Emek vermezsen karşılık bekleyemezdin ama olsun. Hedeflere giden yolda bu bir başlangıçtı. Düşünsene; insan kaç kere 15 Temmuz’u, Barbaros’u, Beşiktaş’ı, Eminönü’nü kendine tahsis edilmiş bomboş yollarda bir yıldız gibi caddenin ortasında koşarak geçer ki? Başlangıç dememin sebebi de bu işte. Bu yazıyı okurken aklınızdan ufak da olsa bir hareket kavramı veya hayali geçeceğini umuyor olmamda saklı. Heh, işte ilk hareketi uyguladığınızda ikincisinin planını o esnada yapacağınıza o kadar eminim ki.. Evet, şimdi düşündüm de; çok uzun değildi belki koşacağımız mesafe, hatta son 5 K kalmıştı ama tükenmek kavramının ne anlama geldiğini yaşamıştık kendi içimizde. Ama değerdi bu kadar güzelliğe, anıya, birikime. Her neyse ki bitirmeyi başarmıştım. Belki çok büyük bir başarı değildi ama beni yeniden diriltmişti. Bahsettiğimiz gibi sert bir giriş de olsa adapte olmuş kısmen ısınmıştım olaya.
Derken;
Bu yazıyı kaleme alıyorum ve 20 Eylül’de koştuğum 21 K geliyor aklıma. Anlatmak istediğim ısınmanın önemiydi ama konu nerelere geldi değil mi? Evet maalesef biz mikro bir grup olarak, milletimizin özelliklerini yansıtıyorduk spora J Kervan yolda düzülüyordu ne de olsa. Biz de bu kervanın yolcuları olarak koyulduk yollara. Isınmak demiştim ya ta en yukarda… Aslında ısınmak sadece antrenman öncesi hareketlerden ibaret değildi artık. Zihinsel olarak ve her yönden odaklanmaktı olaya. 21 K nasıl mı geçti? Kafamda bitmişti. Sonucu da kendini gösterdi. Koşmak deyince yarışmak akla gelebilir ama benim için 21 K koşmak; yol boyunca insanlarla sohbet etmek, güzel tarihi yarımadanın eşsiz manzaralarını seyretmek, alabildiğine düşünmek ve yeni planlar kurmaktı sahil boyunca. Tabii finişi görmek de önemli sonuçta 😉 Koşmak yeni yerler keşfetmek, yeni kararlar almaktı artık. Şimdi farklı bir pencere açılmıştı işte. Çünkü her koşu yeni birinin habercisiydi. Bu sebeple sayılı günler kalmıştı 42.195’e. Kendini hazır hissedenler hatta hissetmeyenler de haydi bir cesaret deyip resmi prosedürü tamamladı. Ancak bir sorun vardı. Zihinsel olarak Maratona hala hazır hissetmeyenler de vardı içimizde. Şimdi ne olacaktı? Bu arada demiştim ya her son bir başlangıçtı. Acaba maraton bitince ne başlayacaktı?
Devamı için 8 Kasım bekleniyor…
Yazan, Murat Ozan Deniz