Abdurrahman Cahit Zarifoğlu , öğretmen, tercüman, pilot, gezgin, sekreter, muhasebeci, yazar, şair, baba,eş mütefekkir…

1940 senesinde Ankara’da dünyaya geldi. Çocukluğu ve gençliği Ankara ve Maraş’ta geçti. Gençliğinde başta Necip Fazıl ve Nuri Pakdil olmak üzere Erdem Bayazıt, Sezai Karakoç gibi yazarlar ile birlikteydi. Büyük Doğu, Diriliş gibi dergiler bünyesinde gelişimini hızla sürdürdü. Kendisi de Mavera dergisini kuruculuğunu yaptı. 1961 senesine İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandı. Hayatı boyunca çeşitli görev ve mevkilerde bulundu. Fakat biz onu hep şair, gezgin, yazar, özgür kimliği ile tanıdık. Onun için aksiyon şairi demek yanlış olmaz. Hayatı boyunca ümmet derdi ile dertlenmesi edebi kişiliğine de yansıdı. Zarif kimliğinin altında korkusuzca ve özgürce düşüncelerini dile getiren şair otostop ile Avrupa ülkelerinin çoğunu gezdi. Burada ki gözlemleri ile batı insanının düştüğü maddi boşluğun farkına vardı. İlk şiir kitabı İşaret Çocukları’nda bu konuyu işledi. Batı insanın düştüğü bunalım ve çaresizlik bu şiirlerinin konusu oldu. Kendine özgü şiir anlayışı olan bu şiir dâhisi adam bu yüzdendir ki şair-i maderzat ( anadan doğma şair ) diye anılır oldu.

Yaşadığı dönem içerisinde Hama’da Afganistan’da Filistin’de Doğu Türkistan’da ve daha birçok çeşitli yerde Müslümanların düştüğü acı ve sızılarla dolu mağduriyet onun fikirlerindeki cesurluğunun kaynağı oldu. Kendisi ‘ Afganistan şiirleri yazdım, Hama diye şiir yazdım. Bunları ben yazmayacaktım da kim yazacaktı.’diyerek Müslüman dertleri ile hemhal olan yapısını anlattı. Özgür ve samimi karakteri kendisinden önce – sonra gelmişlere büyük bir örnek yol gösterici oldu.

Hayatı boyunca yazdı, okudu, tefekkür etti. Kendi deyimi ile “Zengin hayaller peşinde” koştu. Yazdığı her şeyi “bir davaya ait olmanın” verdiği şuur ve bilinç ile yazdı. Bir Değirmendir Bu Dünya kitabı bunun en güzel örneği olsa gerek. Düşmanlarımız ve Biz bölümünü okuyan herkes Zarifoğlu’nun farkındalığını öğrenmeye bir adım attı.

Bunların yanında çocuklar için yazdığı şiir ve hikâyeler ile de adını duyurdu. Çocuklara yazmanın büyükler için yazmaktan daha meşakkatli ve heyecanlı olduğunu dile getirdi. Fakat bu eserlerini okuyan herkes görecektir ki çocuklarla birlikte büyükler içinde bir dünya kurdu Zarifoğlu.

Kendisini “ACZ” diye tanımlayan özgür şair tevazuu sahibi kişiliği ile engin deryasına katreler kattı.  Bu Zarif derya ömrünün son demlerinde kanser hastalığı ile mücadele etti. Mücadelesi 1987 yılında son buldu ve Zarifoğlu ebediyete uğurlandı. Küplüce Mezarlığı’na kayınpederi Kasım Arvasi’nin yanına defnedildi. Fakat onun “İslami öz” mücadelesi, devrimci kimliği ve davası şuan hala devam ediyor. Ve yıllar geçmesine rağmen özlem, rahmet ile anılıp (inşallah anlaşılıp) örnek alınmaya devam ediliyor.

Zarif yürekli şairin son sözleri de öyle Zarif olmuştu.

  • Kırlarda çiçekler artık bensiz açacak…